Taşlarla olan maceram 8 sene önce Palamutbükü'ne yerleşmekle başladı. Datça yarımadasında toplam 52 koy bulunmakta ve tüm koyların ortak özelliği farklı yapı ve renklerdeki çakıl taşları.Başlangıçta zamanımın büyük bir bölümü taş toplayarak geçirdim, biriktirdiğim taşlarla tablolar yapmaya başladım. Tablolarımda çakıl taşı başta olmak üzere, datça yarımadasına ait zeytin ağacı, sığla ağacı, kekik kökü, sığla ağacının ve çam ağacının tohum kapsülleri, yer yer vitray camlarını kullandım. Her bulduğum malzeme benim için yeni keşiflerin , yeni projelerin müjdecisi oldu. Gece ve gündüz unsurunu hemen hemen her tablomda vitray camlarıyla ay ve güneş olarak vurguluyorum. Gece ve gündüz benim için yaşamı simgeliyor. Çalışmalarıma halen Palamutbükü'ndeki atölyemde devam ediyorum.